SADECE İKİ SEÇENEK VAR: YA İNSANİ ÜCRETLER YA MEYDANLAR!

Memurların 2026 ve 2027 yılları için alacağı zam teklifinin açıklanmasının ardından Birleşik Kamu-İş Sendikası üyeleri Karaman'da 81 il ile eş zamanlı bir basın açıklaması yaptı.

Birleşik Kamu-İş Sendikası üyeleri “Türkiye’nin her yerinden bize bu sefalet teklifini yapanlara sesleniyoruz: Hodri Meydan! Gelin bakalım bir memur ailesinin evine bir günlük konuk olun.” dedi.

Basın açıklamasına “Sadece iki seçenek var: Ya insani ücretler ya meydanlar!” ifadeleri ile başlayan sendika üyeleri açıklamalarında şu ifadelere yer verdiler;

“Bugün hem Çalışma Bakanlığı önünde hem de Türkiye’nin tüm illerinde meydanlarındayız. Bugün sesimizi duyurmak, irademizi göstermek, haklarımızın altını çizmek için bir aradayız. Bilindiği üzere; milyonlarca kamu emekçisi, emeklisi ve onların ailelerini ilgilendiren 8.Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Bakanlık, taktiksel olarak son ana kadar sakladığı teklifini nihayet salı günü vermiştir. Gülünç bile denemeyecek teklifteki oranlar, teklifin neden son günlere sıkıştırıldığının da anlaşılmasını sağlamıştır.

Kamu emekçisinin evine meyve sebzenin taneyle, etin ayda bir girdiği; maaşın yarısına yakınının kira ve faturalar gibi kaçınılmaz giderlerle eridiği şu dönemde hiç utanmadan verilen ücret zammı teklifi şöyledir: “

2026’nın ilk altı ayı için yüzde 10,

ikinci altı ayı için yüzde 6,

2027’nin ilk altı ayı için de ikinci altı ayı için de yüzde 4.”

Oysa konfederasyonumuza bağlı AR-GE birimi Kamu Ar’ın araştırmasına göre Temmuz ayında bile açlık sınırı 27 bin 670, yoksulluk sınırı ise 85 bin 344 lirayı bulmuştur. Bu verilen teklifle memura açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasındaki alan reva görülmüş, ölümü gösterip sıtmaya razı etme taktiği devreye sokulmuştur. Kabul etmiyoruz:

Sürecin en başından beri bu kez toplu sözleşme masasında Birleşik Kamu-İş olarak bizim de olduğumuzu belirtmiş, müzakere görünümlü müsamerelere geçit vermeyeceğimizi vurgulamıştık.

Ne demiştik: Kamu emekçisinin hakkını, alın terini, umudunu, geleceğini sattırmayacağız!

Şimdi karşımıza gelen teklif “Biz satarız” demektir. Bu teklif kamu emekçisine de emeklisine de “daha da sürün” demektir. “Biz yıl içinde iyimser tutup sonra 10 defa değiştirdiğimiz enflasyon öngörülerimizin bile altında bir teklifi yapmaktan utanmıyoruz” demektir.

Memur çocuğunu okutamasın, evine boynu bükük girsin, en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamasın demektir. Kamuoyu huzurunda açıkça söylüyoruz: Bu sefalet teklifinin gerçek hayatta, gerçek enflasyon karşısında ve vicdanlarda karşılığı yoktur.